22 Mart 2010 Pazartesi

"beauty is in the eye of the beholder"

mehmet ali:
beauty is in the eye of the beholder
bu laf sana bir şey ifade etti mi
kedi:
etti tabiki
mehmet ali:
ingilizce durumunu bilmediğim için bööle bi salaklık yaptım işte
pek sevdiğim bi laftır
çevirince anlamından çok şey kaybediyor

kedi:
çok bilmiyoruz az biliyorum ama anladım.
mehmet ali:
"güzellik ona bakanın gözlerindedir" diye çevirilir
ama demek istenen şey
şunlar:
- var olan bir şeydeki güzel yönü görebilmek
- aslında güzel sayılamyan bir şeyi güzel diye adlandırmak ve güzel bulmak
- kendi içindeki güzelliği baktığı şeye yansıtabilmek

kedi:
özetle
güzellik güzel yönü kesfetmek.
hisetmek
ve benimsemek
.....
diye gider.

mehmet ali:
bunları yapabilecek kadar içinde güzellik olması
kedi:
bende nerdee
youtube açılıyormu

mehmet ali:
evet
kedi:
http://www.youtube.com/watch?v=3BXKquiOnfs
zamanın varsa izle
bakalım beğenecekmisin.
mehmet ali:
kedi333 sen misin?
kedi:
ewet
mehmet ali:
resimler nereden?
kedi:
mersin
mehmet ali:
sen mi çektin?
kedi:
ewet
mehmet ali:
hayvansın
kedi:
miyawwwwww evet aksinimi iddiaa ediyom
mehmet ali:
bir de "bende nerdeee" diyorsun
kedi:
http://www.youtube.com/watch?v=O2BAOrVTHZA
şunuda izlermisin
mehmet ali:
öküz gözü varmış sende yaa
kedi:
ama müziğinide lütfen
mehmet ali:
dur bi dakka bunları bloguma alayım ondan sonra
kedi:
piki

17 Mart 2010 Çarşamba

2010'daki ilk puzzle


Uzun bir aradan sonra başladığım ilk puzzle... Yavaş gidiyor ya, bakalım ne zamana biter...

4 Mart 2010 Perşembe

My Own Bliss


Birkaç gündür kendimi rahat hissediyorum... Ne depresyonun getirdiği gerginlik, ne de yalnızlığın verdiği acı kaldı... Garip bir huzur hissediyorum..

Nasıl mı oldu bu?

Sürekli şikayet ettiğim şeylerin hayatımda 'normal' şeyler olduğu kafama dank ettiği ve bunları değiştiremeyeceğimi kabul ettiğim an, bu garip huzura erdim... Artık ne şikayet kaldı, ne acı...

Kolay olmadı, istemli de gerçekleşmedi.. Patlayacağım ana kadar geldim ve patladım, darmadağın oldum... Sonrası, huzur...

Tavsiye eder miyim? Hayır.. Patlayana kadar geçen süreç hiç de kolay ve rahat değil, kimsenin yaşamasını / tekrar yaşamayı istemem... Alternatifim olmuş olsaydı, yaşamamayı tercih ederdim...

Aklıma bir söz geldi, kimin söylediğini hatırlamıyorum:
"Kaybedecek hiç bir şeyi kalmayan biri, dünyanın en özgür insanıdır"...

Sanırım bir açıdan, ben de artık özgürüm...


Not: Yukarıdaki manzara Ankara, Eryaman, Göksu Park civarından... Görünce Windows XP duvarkağıdı "bliss" geldi aklıma... Yazının içeriğine uyduğunu düşünüp sizle paylaşayım dedim..

Balkonumdan Manzaralar


Yaklaşık 5 aydır yaşadığım evin balkonundan (üstteki fotoğrafdaki penceresi açık ve ışık yanan yerden) gördüklerimi paylaşayım dedim.




Gün doğumu (sıkça gördüğüm bir manzara)

Gün batımı (kötü bir panorama)
Sis (sonunda kış geldi... mi?)

Yılın ilk karı (gecikmiş bir manzara)


Bembeyaz (yılın ikinci ve son karı?)

Gökkuşağı (günün sürprizi, bahar müjdecisi)