26 Ocak 2009 Pazartesi

Birini Sevmek Güzel-di....

Güzeldi...

Birini sevmek hayata bağlıyormuş insanı; bir karşılık, bir beklenti olmasa da/olmayacağını bilsen de, salt kendin için yaptığın şeyler ayakta kalmana yardımcı oluyormuş. Onu görmek, onunla konuşmak, onu duymak, ona dokunmak, onu koklamak, kısaca onu hissetmek için yaratmaya çalıştığın bahaneler, o bahaneleri kullanırken duyduğun heyecan, onunlayken hissettiğin huzur hayatın ta kendisiymiş, o hayata katıldığın anlarmış bunlar.

Gücünü, neşeni, sabrını ondan alıyormuşsun. Zor anında onu düşünmen; belki bir gülüşünü, bir bakışını ya da sesinin bir tonunu, sana ihtiyacın olan gücü veriyormuş.. Yakınındaysa hele, daha iyiymiş; hayaline gerek kalmadan kendisini görmen yetiyormuş, Dünyayı oynatabileceğini hissediyormuşsun... Sıkıntılı anında bir bahane bulup onu aradığında neşen yerine geliyormuş.. Bahaneye gerek yoksa hele, daha iyiymiş; sesini, bir hecesini duyman yetiyormuş suratına kocaman bir gülücüğün oturması için... Bekletmeleri koymuyormuş, sonuçta geleceğini bildiğin sürece. Sabrı öğretiyormuş sana.. Gelenin değeri o bütün sabrına değiyormuş... Bekletmiyorsa ya da beklemediğin anda geliyorsa çok daha iyiymiş; varlığı, sabırın getirdiği acıyı anında yok ediyormuş. Hayatın her anının yaşanılması gerektiğini hissediyormuşsun...

Senin bu hissettiklerini o hissetmiyor olsa bile iyiymiş.. Senin için hayat bahanesi oluyormuş, tutunacak dalın, basacak zeminin, erişilecek uzaktaki ışığın oluyormuş. Sana anlammış, amaçmış, araçmış, yöntemmiş.... herşeymiş...

O da bu hissettiklerini hissediyorsa.................

Hiç yorum yok: